GÜNDÜZ ARTAN KİTAPLARI VE MERSİN
|Değerli Gündüz Artan Dostları,
Hoş Geldiniz, sizleri sevgi, saygı ve içtenlikle selamlıyorum. Ayrıca etkinliğimize sunuculuk yapan Sayın Vahap Kokulu’ya çok teşekkür ederim.
Değerli yazarımız, hepimizin sevgi ve saygıyla andığı Gündüz Artan’ın sevgili eşi Fethiye Ablaya, bu etkinlik için Samsun’dan gelen kızı Sibel Akçay’a, İzmir’den gelen torununa da ayrıca merhaba demek istiyorum.
Hepinizin bildiği gibi Gündüz Artan, araştırmacı yazar, şair, eğitimci, gazeteci kimliği olan bir değerimiz.
Emekli olunca İzmir’den eşinin memleketi Mersin’e gelip yerleşen Gündüz Artan, çevremizde gördüğümüz emeklilerden farklı bir yaşam biçimi seçiyor kendine. Kütüphanede çalışıyor sürekli. Mersinli olan pek çok kişinin ilgisini çekmeyen, dikkat etmediği konuları araştırmaya başlıyor. Zaten öğretmen olarak ilk atandığı Kars’ın Göle ilçesinden emekli olduğu İzmir’e değin geçen zaman içinde onun nerelerde görev yaptığını yazıları ele veriyor. Tam bir cumhuriyet öğretmeni. Çalıştığı her yörenin halk kültürünü, dilini, gelenek ve göreneklerini yazıya geçirip yayımlanmasını sağlıyor. Bundan payını -hem de güzel bir pay- Mersin’in ilçesi Gülnar da alıyor. Ben, ‘Merv’den Anaypazarı’na Gülnar’ adlı kitabımı hazırlarken onun, Gülnar’a ilişkin yayımlanmış halk kültürü araştırmalarından yararlandığımı belirtmeliyim. Sözünü ettiğim kitabım için bilgi ve kaynak verecek kişilerin adını da vermişti bana. Araştırmamı tamamladığım zaman da kendisinden bu dosyanın, ön incelemesini yapmasını ve uygun görürse bir de önsöz yazmasını rica etmiştim. Hemen kabul etmiş, kısa zamanda incelemiş, beni yüreklendiren telefon konuşmasını yapmıştı.
Geçen yılar içinde kendisinden, çalışmalarından öyle çok yararlandım, etkilendim ki onu ve çalışmalarını anlatan kitap hazırlamak isteğimi belirtip, onayını ailesinin yanında almıştım. Bilgisayarındaki bilgi ve belgeleri oğlu Prof. Dr. Reha Artan bana ulaştırmıştı.
Bu arada, Gündüz Artan’ı kaybettik… Ben çalışmamı sürdürürken gördüm ki, onun yazıları bir kitaba sığmayacak kadar çok. Bu kez Mersin’e ilişkin araştırma ve yazılarını bir kitapta; onun yaşamöyküsü, yapıtları, şiirleri, söyleşileri, konuşmaları, mektupları ve bazı dizinleri de diğer kitapta toplamaya karar verdim. Böylece “Bir Mersin Bilgesi Gündüz Artan” ve “Gündüz Artan Penceresinden Mersin” adlı kitaplar oluştu.
Biraz daha açmak istiyorum kitapların içeriğini. Mersin’de yayımlanan hemen her gazete ve dergide 1981 yılından sonra onun yazılarını, araştırmalarını, söyleşilerini bulabilirsiniz. Bu yazıları bir araya getirdiğimizde ve konularına göre sıraladığımızda sanki bir Mersin Ansiklopedisi çıkıyor karşımıza. Tarih öncesi dönemden günümüze kentin tarihi, coğrafyası, kültürü, turizmi, yazın dünyası… İlçeleri ve yaylaları da unutulmamış bu araştırma sırasında. Anamur, Aydıncık (Gilindire), Erdemli, Mut, Silifke, Tarsus’taki tarihi yapıları, türbeleri, kaleleri, tarihi turistik yerleri, anıtları, içme ve ılıcaları da anlatmış, bir Mersinli gibi. Bunların dergi sayfalarında kalmasına gönlüm razı olmadı. Ayrı ayrı gazete ve dergilerden bu yazıları bulmak için çok çalıştım; ama değdi doğrusu.
Değerli dostlar, Gündüz Artan’ın üzerinde durulmayan bir diğer yönü de dizinler hazırlaması. Türk ve yabancı takma ad dizinleri, Mersin’de yaşayanlar, gelenler, gidenler, Antik çağdan bu yana filozoflar, mitoloji kahramanlarına ilişkin dizinler…
Kitaplarını yazıp yayımlattıktan sonra da o kitaba ilişkin çalışmasını sürdürüyor yine. Gündüz Artan. Bilgisayarına bulduklarını ekliyor, notlar düşüyor. Ayrıca bilgisayarında tüm yazılarının yayımlanış künye bilgisi de yer aldığından onlara ulaşmak kolay oldu diyebilirim. Ancak, 1960’lı yıllarda Kütahya’nın Gediz ilçesinde yayımlanan Gediz Gazetesindeki yazılarını arşivden bana gönderebildikleri halde, henüz 1990-2008 yılları arasında Mersin’de yayımlanmış bazı gazetelerin yazılarına ulaşamamak üzücü. Nedeni, bu gazetelerin arşivinin bulunmayışı… Mersin adına talihsizlik diyorum. Kentin belleğidir gazeteler oysa. Bilgisayarında kayıtlı olanları kitaplara yerleştirebildim, ama kayıtlı olmayanların başlıklarını listelemek zorunda kaldım.
Mersin’de yayımlandığını düşündüğüm ulaşamadığım kaynaklar:
Finansal Rehber (1999)
Türk Yurdu (2000)
Demlik (2000) dergileri ile,
Yüksel (1998)
Kuvayı Milliye- Güney Postası (1999)
Mersin Bayram Gazetesi (1995)
Mersin Haber (1994)
Yeni Gazete (2000)
Mersin’de Bugün (2001)
Bugün Mersin (2002) gazetelerine ulaşamadım.
Mersin dışında yayımlanan ulaşamadığım kaynaklar ve içindeki yazılar;
Türk Folklor Araştırmaları: Tire’de İnanışlar: 16 (317) Aralık 1975, s.7493.
Bayrak: Milli Mücadelede İlk Kurşunlar, Y: 2, S: 216, 1 Nisan 1966, s: 16.
Türk Kütüphaneciliği: Soyadı Kullanmayan ve Soyadı Değişen Yazarların Soyadını Bulma Kılavuzu: Y:3, S:3, Yaz 1989:137-152.
Onun 40 yıl, 40 şiir adlı bir şiir dosyası var. Bizler Gündüz Artan’ı yazar olarak tanıyoruz. Ama o, özellikle gençlik yıllarında şiirler de yazmış. Bunlardan ulaşamadığım dergiler oldu ancak bilgisayarında kayıtlı bulduklarım kitaptaki yerini aldı.
Onun şiirleri bulunan ulaşamadığım dergiler:
İstanbul (1955),
Hisar (1955),
Size (1989),
Ortam (1998) Dergilerine ve
Kanatlıların Sesi Gazetesi (1955)
Değerli dostlar, hep olumsuzluktan söz etmeyelim, Mersin’deki Güney’de İmece (Mersin İmece), Çınar, İçel Sanat Kulübü Bülteni ve Gazetesi, Mersin Deniz Ticaret Odası Dergisi ciltlenmiş arşiv olarak saklanmıştı. İl Hak Kütüphanesi yöresel bölümde İçel Kültürü Dergisi de ciltli olarak kütüphanedeydi. ADD İleti dergisinden de yararlandım.
İl Halk Kütüphanesi yöneticilerine ve adını andığım gazete ve dergi yöneticilerine teşekkürler.
Gündüz Artan, Sevgi Akçay’a verdiği röportajda, G. Artan, ‘Yakın tarihimizin gerçeklerini, yeni kuşaklara en doğru şekilde aktarmanın bir yurttaşlık görevi olduğuna inanıyorum,’ diye belirtiyor.
Sonuç olarak Mersin doğumlu olmayan ancak; burada yaşayan ve kendisini Mersinli sayan Gündüz Artan’ın penceresinden Mersin’i her yönüyle tanımak ve öğrenmek, bu güzel, büyüleyici kentte geçmişten günümüze yolculuk yapmak; bunları araştırırken onun bilmediğim diğer çalışmalarına, araştırma ulaşmak, çok keyifliydi doğrusu. Keyifli olmasının yanında, Atatürk Devrim ve ilkelerine bağlı, bu Cumhuriyet öğretmeninin ipekböceği gibi ürettiği, bulduğu bilgi ve belgelerin kitaplarda toplanarak gelecek kuşaklara kaynaklık yapması açısından önemliydi,
Değerli dostlar son söz olarak, rahat uyuması, ışıklar içinde yatması için, onun yazı ve konuşmalarında ısrarla üzerinde durduğu Mersin’de Kuvayı Milliye müzesi açılabilir.
Onun adı bir cadde sokak ya da bir parka verilebilir. Ben İçel Sanat Kulübü yönetiminden özellikle bu konuyu rica ediyorum. Çünkü o, bunu fazlasıyla hak ediyor.
Dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
Not: 22 Şubat 2014’te İçel Sanat Kulübünde yapılan konuşma metni.