Download!Download Point responsive WP Theme for FREE!

GÜLNAR’DAN FIKRALAR

Derleyen: F. Saadet BİLİR

Gerçemek, Mayıs-Haziran 2008,Yıl: 2, Sayı: 9, Sayfa: 12

Bir Çift Lafım Varıdı

Pınardan güğümünü doldurup gelen bir kadın, sığır sürüp gelen bir kadınla yolda karşılaşır, konuşmaya başlarlar. Ayaküstü çok uzun bir süre birbirlerine birçok şey anlatırlar. Tam ayrılacakken biri diğerine, “Bir çift lafım varıdı; ama inek emişir şimdi,” diyerek daha lafının bitmediğini belirtir.

İki Üfle Bir İç Dağı

Adamın biri bir köylüye konuk olmuş. Ev sahibi konuğuna yemek hazırlatmış. Çok acıkan konuk, ev sahibinin sofraya oturmasını beklemeden çorbadan bir kaşık almış. Çorba çok sıcak olduğundan ağzı yanan adam, başını yukarı kaldırıp kafasını sallamaya başlamış. Ev sahibi ne olduğunu sorunca ağzının yandığını belli etmemeye çalışmak için evin damındaki mertekleri göstererek “Bu mertekleri nereden getirmiştin,” diye sormuş. Ev sahibi durumu anlamış bozuntuya vermeden, “İki üfle bir iç, dağından getirdim,” diye yanıtlamış.

Elmanın Kekişi

Gezende Köyü çevresinde tarlada çalışanlar, Yılankırkan’ın elma ağacından kopardığı elmaları yemişler. Yeniden işe koyulacakları sırada karşıdan gelen Yılankırkan’ı görünce Hasan Ulu, “Korkma Yılankırkan senin elmalardan yemedik,” deyince Yılankırkan, yerdeki elma kekişinin birini alıp incelemiş ve “Niye yalan söylüyon, bu benim ağacın elması, kekişinden elli hoyu,” demiş.

Nüfusçunun Deliği

Karlı bir kış günü, köylünün biri nüfus müdürlüğünde işini oradaki memura yaptıramaz. Muhtar Molla Memed’i bulan köylü ondan yardım ister. Molla Memed, köylüye,” Benim selamımı söyle,” der ve yeniden gönderir. Ama memur, o gün işi olduğunu ertesi gün gelmesini söyler. Köylü o soğukta yeniden Molla Memed’i bulur. Bu kez birlikte nüfus müdürlüğüne gelirler. İçeri girdiklerinde gürül gürül yanan sobanın odayı iyice ısıttığını gören Molla Memed, “Nüfusçunun deliği ne kadar sıcağımış,” der.

Hırsızlık İle İlgili İnanışlar

* Çalındığı düşünülen bir şey için, nohut okutulur. Okumanın etkisiyle nohut şişerse; çalan kişinin de karnının şişeceğine, bundan rahatsızlık duyup çaldığı şeyi geri getireceğine inanılır.

* Yumurta su konmadan bir kapta pişirilirken ısının etkisiyle patlayınca; hırsızlık yapan kişinin de sıkıntı çekeceğine, çatlayacakmış gibi olacağına, böylece çaldığını geri

getireceğine inanılır.

* Çalan kişinin, sidikliği (idrar torbası) hocaya bağlatılırsa; idrarını yapamayacağına, idrar tutukluğu olacağına ve çaldığını geri getireceğine inanılır.

Ekmek Atma (Yapma) İle İlgili İnanışlar

* Bir bazlamayı ya da ekmeği bölüşerek yiyenlerin kavga edeceğine inanılır.

* Sacda ilk pişen ekmeği yiyenin nişanlısının çirkin olacağına inanılır.

* Ekmeği güzel pişirenin nişanlısının güzel olacağına inanılır.

* Ekmek yanarsa; pişirenin nişanlısının yanık tenli yani esmer olacağına inanılır.

* Ekmek güzel pişerse; pişirenin nişanlısının yanal, güzel olacağına inanılır.

* Ekmek pişerken kabarırsa; pişirenin nişanlısının zengin olacağına inanılır.

* Ekmek atma işi bitip sac yıkıldığında altta beze kalmışsa; evden kız kaçacağına inanılır. Bazı yörelerde de kızın evde kalacağına inanılır.

*Yoğrulan hamura tuz koymak unutulursa; o gün Hızır’ın evin çevresinde dolandığına inanılır.

* Gelin attı karga kaptı: Ekmek yapılırken atılan ekmeğin çevredekiler tarafından hemen tüketilmesi demektir.

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir