Download!Download Point responsive WP Theme for FREE!

GÜLNAR’DA “AŞÇILIK VE SICAK YEMEK KURSU”NA BÜYÜK İLGİ: “KÖMBE VE “ŞEFTALİ KEBABI”

F. Saadet Bilir

Gülnar Gazetesi, 02 Ocak 2008, Sayı: 130, s: 8

Geçenlerde, ekmek yapan komşularım, “Orta Asya’dan Toroslara Gülnar” kitabımda anlattığım yöresel yemeklerden “KÖMBE” nin yapılışını bana göstermek istemiş; ama kömbeyi daha önce hiç yapmadıkları, sadece büyüklerinden duydukları için başarılı olamamışlardı. Çocukluğumuzda annelerimizin pişirdiği, besin değer yüksek, özgün birçok yemeği ne yazık ki mutfağımızdan uzaklaştırıyoruz. Büyük kentlerde iş yaşamı içinde anneler belki bu konuda haklı olabilir; ama Gülnar gibi kırsal kesimde bu geleneksel yemeklerin, genç kuşaklara mutlaka tanıtılması, tattırılması gerektiğini düşünüyorum. Mutfağımızdaki bu tatların, yiyeceklerin hamburger, patates cipsi, mısır gevreği ve koladan daha yararlı, besin değeri yüksek yiyecekler olduğunu da unutmayalım. Zaten günümüzde doğal, katkısız yiyeceklere de yeniden dönüş var.

Her yıl düzenlenen “Geleneksel Gülnar Buluşması”nda yöresel yemek yapma yarışmalarıyla Gülnar mutfağının bu güzel yemeklerini genç kuşaklara öğretmiş, konuklara tanıtmış, kültürümüzün korunmasına katkı sağlamış oluruz elbet.

Gülnar Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde “Aşçılık ve Sıcak Yemek Kursu” açıldı.

12 Şubat 2008 tarihine kadar sürecek olan kursa, 13 erkek olmak üzere 34 kursiyer katılıyor. Bu yıl üçüncüsü açılan ve yoğun ilgi gören kursta hafta içi her gün üç saat teorik, üç saat uygulamalı ders yapılıyor.

Kursun usta öğreticiliğini, aynı zamanda Gülnar  Gazetesi’nin yemek köşesi yazarı Kısmet Yemek Salonu sahibi  Ali Bucaktepe yapmakta.

Çıraklık Eğitim Merkezi’nin hazırladığı kitapçık rehberliğinde;

1- Meslek Bilgileri, Mutfağın, Besinlerin Tanınması ve Hijyen.

2- Yiyeceklerin Hazırlanması.

3- Hazırlanan Yiyeceklerin Saklanması ve Sunumu olmak üzere üç ana başlık üzerinde durduklarını belirten Bucaktepe, “Kursiyerler, yöresel yemekleri çoğunlukla bildikleri için biz burada daha çok Türk mutfağının değişik yörelerine ait yemek ve yiyecekler ile ilgili bilgi vermeye çalışıyoruz,” dedi.

Çoğu ev hanımı ve yemek şirketlerinde vasıfsız eleman olarak çalışan kursiyerler, amaçlarının vasıflı eleman olmak olduğunu söyledi. Bu kursu başarıyla bitirenler, “Çıraklık Eğitim Merkezi”nden denklik belgesi alabiliyor; halk eğitim merkezlerinin düzenlediği aşçılık kurslarında usta öğretici olabiliyor.

Kursiyerler, “Geleneksel mutfak bilgimize yeni ve farklı bilgiler eklendi. Memleketimizin değişik yörelerine, hatta Kıbrıs’a ait yemekleri de öğreniyoruz. Bu kursta kendimizi geliştirmek, yeni şeyler öğrenmek ve alacağımız belge ile bir iş olanağı yaratmaya çalışmak istiyoruz,” diyorlar.

Bu kursa katılan ev hanımların ben kutlamak istiyorum. Evlerinde oturup televizyonun uyuşturucu etkisinden kendilerini bir süreliğine de olsa kurtarıp aile bütçesine katkıda bulunmak için bir arayış içine girmeleri ne güzel. Hele annelerine moral desteği veren çocuklar geleceğin aşçıları olarak ilk bilgilerini alıyorlar.

Her yörenin kendine özgü yemekleri, tatları vardır. Onunla özdeşleşmiştir adeta. Onları korumamız ve bunlara yenilerini eklememiz gerekir. İşte  Ali Ustanın Gülnar mutfağına kazandırdığı “Şeftali Kebabı” da Kıbrıs’a özgü bir yemek. Bucaktepe bu yemeğin öyküsünü şöyle anlatıyor: “İlk kez bir lokantada şef garson olan Ali adında biri bu kebabı yapmış. Önceleri Şef Ali Kebabı denirken zamanla Şeftali Kebabı olmuş adı. Kıbrıs’a gidersiniz yemeden dönmemenizi öneririm.

Şeftali Kebabının Tarifi

Malzemeler: (6 kişilik)

  • 1 adet koyun karın zarı(gömlek)
  • 500 gram kıyma
  • 1 orta boy domates
  • 3 adet yeşil biber
  • 1 bardak su
  • tuz
  • kırmızı biber
  • kimyon

Yapılışı: Gömlek yıkandıktan sonra, bir su bardağı ılık suda 15 dakika bekletilir. Kıyma geniş bir kapta tuz ve baharatla karıştırılıp iyice yoğrulur. Altı parçaya bölünür, yuvarlanır, iki avuç arasında yassıltılır. Gömlek sudan çıkarılır, altı parçaya ayrılır. Diğer tarafta yıkanan domates daire şeklinde kesilip altı parçaya ayrılır. Yıkanan biberler boyuna ve enine ikiye ayrılır. Her gömlek parçasının ortasına bir dilim domates, her iki yanına biber konur, üstüne de yassıltılan kıymanın biri konarak gömlek bohça biçiminde katlanır. Ters çevrilip tepsiye dizilir. Böylece altı adet bohça yapılır. Gömleğin bekletildiği su ısıtılır, tepsiye dökülür. Isıtılmış orta ısıdaki fırında 40-45 dakika pişirilir. Afiyet olsun…( Gülnar Gazetesi, 02 Ocak 2008, Sayı: 130, s: 8)

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir