DOĞU AKDENİZ ÇEVRE DERNEKLERİ ETKİNLİĞİ
|Çok Değerli Çevre Dostları, Sayın Konuklar,
Bugün Gülnar olağanüstü günlerinden birini yaşıyor. Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) iki ayda bir düzenlediği toplantılarından birini, bugün Gülnar’da Yüksekokulumuzda yapıyor. Ben, çevre dostu bu değerli konuklarımıza, Yüksekokulumuzda ev sahipliği yapmış olmaktan büyük mutluluk duyduğumu belirtmek isterim.
Yıllar önce bir kitaptan okurken etkilendiğim, ünlü bir yazarımızın gözlemini aktarmak istiyorum size. Bir arkadaşı, birlikte tekne gezisine çıktıkları ailenin küçük kızlarını sevindirmek için çikolata almıştır. Yolculuk sırasında çikolatanın kâğıdını açar, çikolatayı çocuğa verir, kâğıdını da denize atar. Küçük çocuk, çikolataya sevineceği yerde’ Aaa, denizi kirleteceksiniz, baksanıza karşıda çöp sepeti var, niye oraya atmıyorsunuz?’ diyerek eleştirir. Yazarımızın arkadaşının durumunu düşünebiliyor musunuz? Yazarımızın arkadaşı küçücük çocuktan önemli bir çevre dersi almıştır.
Biz, kendi evimizi temiz tutmaya çalışan, dışarısı ile pek fazla ilgilenmeyen bir toplumuz. Çoğu zaman yolda giderken evlerin pencerelerinden, dükkânlardan poşet içindeki atık maddeler bazen önümüze düşer, bazen çok yakınımızdan geçer. Öyle ya ülkemizde demokrasi var.
Gelişmiş batı ülkelerinde evsel atıkların ayrı toplandığını öğrendiğimden beri, evsel atıklarımızı nasıl değerlendirebiliriz diye düşünmekteyim.
Beş yıl önce, bir gazetede geri dönüşüm projesi ile ilgili bir ilan ilgimi çekmişti. Süt ve meyve suyu kutularının toplanması, verdikleri İstanbul’daki adrese gönderilmesi isteniyor; bunların özürlü çocuklarla, yetiştirme yurtlarındaki çocuklara masa, sandalye, kitap rafı olarak geri dönebileceği belirtiliyordu.
Bu ilan beni heyecanlandırmıştı. Yüksekokulumuzdaki öğrencilerimle birlikte okul kantininden ve evlerden biriktirdiğimiz bu atıkları okulda bir yerde depoladık. Ben, bu konuyu o zamanki ilçe kaymakamına iletmiş ve diğer okul kantinlerinden de bu kutuları toplamak için izin istemiştim. Biriktirebildiğimiz atıkları belirtilen adrese göndermiştik. Hatta öğrencilerim tatilde memleketlerinde de bu uygulamayı sürdürmüşlerdi. Çevremdeki birçok kişiyi de bu konuda bilgilendirmiş, kampanyaya destek sağlamıştım. Ancak bir yıl kadar sonra adres değişikliği yüzünden gönderdiklerimiz geri gelmeye başladı. İstemeyerek de olsa bu işten vazgeçtik.
Üç yıl kadar önce evlerdeki gazeteleri ve yüksekokulumuzdaki atık kağıtları toplama kampanyası başlattık.Yüksekokulumuzda bir odayı depo yaptık..Uzun bir zaman biriktirdik. Silifke SEKA’ya telefon açtım. Böyle bir çalışmamız olduğunu; bu konuda bize nasıl yardım edebileceklerini sordum. Bu konu ile ilgili kişi, bir kamyon olacak kadar biriktireceğimizi, o zaman aldırtabileceklerini söylemişti. O zamanki belediye başkanına durumu iletmiş, ilçe genelinde bir atık kâğıt toplama
kampanyası başlatmayı önermiş, ancak bir sonuç alamamıştım. Biz yüksekokulda, bir kamyon atık kâğıt ve gazete biriktirmemiz için kaç yıl toplamalıyız onları siz düşünün? Geçen yıla kadar toplama işini sürdürdük. Havasız bir yerde biriktirilen kâğıtlar çevreye olumsuz bir koku yaydı. Sonunda bu işten de vazgeçmek zorunda kaldık.
Konuşmamın başından beri saydığım örneklerdeki çevre kirliliğini önleme, katı atıkları toplama, değerlendirme, bireysel bir çabayla olmaz. Ben inanıyorum ki, evlerimizdeki katı atıkları çöpe atarken pek çoğumuz, neden bunlar farklı yerlerde toplanıp değerlendirilmiyor, diye düşünüyor ve çaresizlik içinde onları çöpe atıyorsunuz.
İşte bugün değerli çevre dostu konuklarımız, bizleri bu konuda bilgilendirecekler. Ben sözü fazla uzatmadan konuşmacılarımızı sizlere tanıtmak ve mikrofonu onlara bırakmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi panelimizin konusu, Küreselleşme Politikaları, Çevre Korumacılık ve Evsel Katı Atıklarımız
Değerli konuşmalarımız ise;
Çevre ve Tüketici Koruma Derneği Onursal Başkanı, Sayın Prof. Dr. Figen DORAN;
Muğla Belediyesi Çevre Temizlik Müdürü, Sayın Reşat UYGUN;
İçel Çevre Dostları Derneği Denetleme Kurulu Üyesi Sayın Sabahat ASLAN ve
Doğu Akdeniz Çevrecileri Ortak Sekreteri Sayın Eczacı Oktay Demirkan.
Not: Temmuz 2003 tarihinde ME Ü Gülnar Meslek Yüksekokulunda yapılan etkinlikteki konuşma metni.