Ali Uysal Öğretmene Nâzım Selamı
|1990’lı yıllar. Eğitim-iş Sendika binası, o zamanlar Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nin doğu yan sokağında bir iş hanının ikinci katındaydı. Orası, Eğitim-iş Gülnar temsilcisi olarak Mersin’e her gelişimde uğrak yerlerimden biriydi. Zemin katta merdivene doğru giderken sağ yanda ‘Uysal Ticaret’ adlı bir dayanıklı tüketim mağazası vardı. Evimizde gereksinimlerimiz olduğunda sendikaya gelip giderken gördüğüm bu mağazayı seçmiştim nedense. İlk zamanlar müşteri memnuniyeti desek de, sonraları sahibi olduklarını öğrendiğim, öğretmenlerin öğretmeni Ali Uysal ve sevgili eşi Suna Uysal ile tanışmamız, beni oraya bağlamıştı. Özellikle Ali Uysal’ın konuşmasındaki içtenlik, ezbere okuduğu Nâzım Hikmet ve Karacaoğlan şiirlerden çok etkilenmiştim.
Geçen zaman içinde bazen İçel Sanat Kulübü’nün etkinlikleriyle kentteki başka etkinliklerde yollarımız kesişmeyi sürdürdü.
Eşim ve ben emekli olduktan bir süre sonra, kış mevsimlerinde Mersin’de yaşamaya; Gülnar’da yayla yapmaya başlamıştık.
2012 yılında Atatürkçü Düşünce Derneği ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği etkinliklerinde sıkça görüşür olduk. 2013’te bana, ADD Mersin yönetim kurulu başkanlığı önerildiğinde, üyelerimize kendimi ve projelerimi tanıtan bir konuşma yapmıştım. O gün beni desteklediğini, projelerimi olumladığını söylemiş ve iki yıllık başkanlık görevim süresince düşünce ve önerileriyle hep yanımda durmuş, bana destek olmuştu.
Kendileri ve toplum için yaşam boyu eğitim, köy enstitülü değerli öğretmenlerimizin ortak özelliğidir. Aldıkları eğitimle, bana göre onların derileri gibi üzerlerine yapışmış olan bu sorumluluk bilinci, o güzel insanların ileri yaşlarına karşın, köşelerine çekilmelerine olanak vermiyor. Örgütlü olmanın toplumları başarıya ulaştıracağını biliyorlar. Bu nedenle onlar, kentteki pek çok demokratik kitle örgütünün üyesidirler. Kent dinamiklerinde söz sahibidirler. Atatürkçü, aydınlanmacı, devrimci kimlikleriyle akıl danışılan bilge kişidirler.
Yeni KuÅŸak Köy Enstitülüler DerneÄŸi Mersin Åžubesine her gidiÅŸimde onları imrenerek izlerim. Gündüz mesai saatlerinde genç üyeler, iÅŸlerinde olduklarından, orada gençlere taÅŸ çıkartırcasına her iÅŸi görürler. Dernek binasındaki etkinlikler için salonun hazırlanması, mutfak düzeni… Görseniz, köy enstitüsü öğrencilik günlerini yaşıyorlar sanırsınız. Onlardan öğreneceÄŸimiz pek çok ÅŸey var aslında.
Ali Uysal Öğretmenimiz de o örnek insanlardan biridir. Bir araya geliÅŸlerimizde hep köy enstitüsüne gidiÅŸinin onun yaÅŸamını nasıl etkilediÄŸini, dünyasını nasıl deÄŸiÅŸtirdiÄŸini yaÅŸamından kesitlerle anlatır. Ulusal KurtuluÅŸ Savaşı’ndan yeni çıkmış ülkemizde eÄŸitimsiz, saÄŸlıksız, yoksul bir halkı kısa yoldan uyandırma projesidir köy enstitüleri…
Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şubesinin yayımladığı İleti, İçel Sanat Kulübü bülteni gibi pek çok dergide onun bilgece kaleme alınmış yazılarına rastladığımız gibi pek çok özel günde konuşmacıdır o. Okuduğu şiirler de bu günlere ayrı bir anlam ve renk katar.
Geçtiğimiz yaz, ADD’ye uğramış, yaz mevsimini köyünde, yaylasında geçireceğini söylemiş, bizlerle vedalaşmıştı. Sevgili Sibel Gelbul’un önerisiyle köyüne gidip ona sürpriz yapmak istedik. Ahmet Eroğlu, Orhan Özdemir, Fatih Alkar, Sibel, kız kardeşi ile yeğeni ve adlarını anımsayamadığım birkaç arkadaş hep birlikte köyüne gittik.
Suna ve Ali Öğretmenlerimiz pek sevinmişlerdi bizleri görünce. Matematik öğretmeni oğulları Erhan Uysal da oradaydı. Her başarılı insanın yanında omuz omuza gittiği bir kişi vardır. İşte Ali Uysal öğretmenimizin de yaşamı paylaştığı güzel insan Suna Öğretmenimizdi. Böyle mutlu aileler, toplumsal sorumluluk bilinci gelişmiş çocuklar yetiştiriyor. Geçen yıl ADD’de yoksul öğrencilere ücretsiz kurs verme projemizi duyar duymaz Erhan Uysal çok yoğun bir çalışma temposuna karşın derneğimizdeki öğrencilere matematik kursu vermeyi hemen kabul etmiş, bir öğretim yılı boyunca da ilgi ve istekle bunu sürdürmüş, derneğimize gelen öğrencilerle çok güzel iletişim kurmuştu.
O günkü birlikteliğimizde Ali Uysal öğretmenimiz, köyüne, köy enstitüsündeki yaşantısına, öğretmenlik yıllarına ilişkin pek çok anısını bizlerle paylaşmıştı. Hatta hepimiz kendisine bunları yazmasını, belge olarak genç kuşaklara bırakmasını rica etmiştik.
Aslında çoğumuz, öğrencilik yaşamımız süresinde bir öğretmemizin etkisinde kalır, onu örnek seçeriz. Öğretmen okullarında yetiştirdiği pek çok öğrencisi, birer Ali Uysal olmuş, toplumun aydınlanmasına hizmet etmiştir.
Mersin’de Nâzım Hikmet, Karacaoğlan, halk kültürü deyince ilk akla gelenlerden, değerli Ali Uysal ile sevgili eşi Suna öğretmenlerimize sağlıklı, güzel günler diliyor, anılarını geciktirmeden bizlere armağan etmesini bekliyoruz.