90. YILINDA LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
|Değerli dostlar hoş geldiniz. Sizleri ADD Mersin Şubesi adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum…
Dostlar, bilindiği gibi 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Anlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum belgesidir, bu gerçeklik dünya milletlerince de onaylanmıştır. Bizler, 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden, antiemperyalist bir mücadele sonucu var olan bir ulusun torunlarıyız. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu tarihsel sürece damgasını vuran atalarımızla övünüyor, onları hep saygıyla anıyoruz. İşte, Mersin ADD olarak, ‘Lozan Barış Anlaşması’nın 90. Yılı’ başlığı altında hazırladığımız bugünkü etkinliğimizde değerli arkadaşımız, hem de ADD Genel Merkez Yürütme Kurulu üyesi Tevfik Kızgınkaya’nın sunacağı, “Lozan’ın Anlamı ve Değerini Biliyor muyuz?” belgeseli ile bizleri bir tarih yolculuğuna çıkaracak, kendimizle yüzleştirecek… Etkinlik öncesi ve sonrasında, Av. Cemil Denli’nin arşivinden yine geçmişe, ateş çemberinden geçtiğimiz tarihsel bir zamana gideceğiz. Ben mini konser veren genç müzisyen arkadaşımız Ezgi Bilgin,Tevfik Kızgınkaya ve Cemil Denli’ye emeklerinden ve özverili davranışlarından dolayı Mersin adına, sizlerin adına teşekkür ediyorum…
Dostlar, “Lozan Barış Anlaşması neden önemlidir? Lozan’ın değerini biliyor muyuz?” sorusunun yanıtını öncelikle tarih bilimcilerden, bu konuya eğilen değerli araştırmacılardan gözleyeceğiz. Onların bizleri aydınlatmasını isteyeceğiz. Ancak içinden geçtiğimiz tarihsel dönemin öneminden dolayı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak bizlerin de konuya duyarlı olmamız, tarih bilincimizi diri tutmamız gerekmektedir. Bu bağlamda, düşüncelerimi kısaca paylaşmak istiyorum sizlerle.
Baştan belirteyim, sevgili ülkemiz bugün parçalanmanın eşiğindedir. Bu bir zihin yanılması, bir kurmaca, bir paranoya değildir. AKP siyasi iktidarının PKK bağlantılı hesapsız açılımı, terör örgütü temsilcilerinin son söylemleri, bu kuşkumuzu doğrular niteliktedir. Bu oluşum bizi geçmişe, Sevr günlerine götürmektedir.
Anımsayalım: ‘1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’ sonucu yenilen Osmanlı’ya dayatılan Sevr Antlaşması gereğince Anadolu toprağı emperyalist devletlerce paylaşılırken, bizlere bırakılan Konya çevresinde bir avuç topraktır. Yanı sıra, Doğu Anadolu, Güneydoğu bölgemizde bir Ermeni ve Kürt devletleri kurulması öngörülmüştür. Emperyalist Batı tarafından dayatılan Sevr, 600 yıllık bir Türk varlığının tarih sahnesinden silinmesi, yok sayılması demektir. Bu anlaşmayı çaresiz, boyun bükerek imzalayan ise bugünkü iktidarın hayranlık duyduğu Osmanlı Devleti, padişah efendimiz Vahdettin, onun sadrazamı Damat Ferit’tir… Ama başta Mustafa Kemal olmak üzere yurtsever Türk halkı bu anlaşmayı tanımamış, Kurtuluş Savaşı sonucunda Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuşlardır. Savaşın hemen ardından imzalanan Lozan Barış Antlaşması, Türk Ulusu’nun yok edilme fermanı olan Sevr’in yırtılıp atılması demektir. Lozan ise, Türk Ulusu’nun yeniden var olma ve kendi külünden doğma iradesinin tarihsel bir belgesidir. Ne mutlu ki bu irade, devlet yönetimi olarak Cumhuriyet ve demokrasiyi seçmiştir. Dünyada, Müslüman ülkeler arasında demokrasiyle yönetilen tek ülke olma onuru da bizimdir.
Bugünse, 10 yıldır yönetimde olan ve ‘Yeni Osmanlıcılık’ özlemiyle yanıp tutuşan AKP iktidarının ülkemizi içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklediğini gözlemekte ve bu gidişten endişe duymaktayız. Öyle ki, siyasi iktidar kafasındaki İslami yaşam biçimi ile başkanlık sistemini hayata geçirme pahasına PKK bölücüleriyle sözde barış adıyla, açılım görüşmeleri yapmakta, ülkemizi yeni bir Sevr’in tuzağına sürüklemektedir. İnanıyoruz ki, halkımızın yurtseverlik bilinci bu tuzağı aşacak güçtedir. Bunun en somut örneği, Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü’nün ortak bir iradeyle hazırlayıp Batılı sömürgecilere kabul ettirip imzalattığı Lozan Barış belgesidir. Biliyoruz ki bu belge atalarımızın biz yurtseverlere bir emanetidir. Onu canımız pahasına korumak görevimizdir…
Bu duygularla sizleri yeniden kendim ve Mersin ADD adına saygıyla selamlıyorum.
Not: 24 TEMMUZ 2013’te Atatürkçü Düşünce Derneği Mersin Şubesi öncülüğünde düzenlenen Lozan Barış Antlaşması yıldönümü etkinliği konuşma metni.